Batman iline bağlı Hasankeyf, 12.000 yıllık geçmişiyle Mezopotamya’nın en önemli yerleşimlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu antik kent, son yıllarda Ilısu Barajı’nın suları altında kalmasıyla gündeme geldi. İşte Hasankeyf’in tarihi süreci ve geçirdiği büyük değişimler…
Hasankeyf’in tarihi, Taş Devri’ne kadar uzanıyor. Neolitik Çağ’dan itibaren insanların yaşadığı bu bölge, Roma, Bizans, Artuklu, Eyyubi ve Osmanlı gibi birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Özellikle Orta Çağ’da Artuklular döneminde büyük bir ticaret ve kültür merkezi haline gelen Hasankeyf, İpek Yolu güzergahında önemli bir durak olarak öne çıkıyordu.
Hasankeyf Kalesi: Roma döneminde inşa edilen kale, stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyet tarafından kullanılmıştır.
El Rızk Camii: Artuklular dönemine ait bu cami, eşsiz mimarisiyle Hasankeyf’in sembollerinden biri olmuştur.
Zeynel Bey Türbesi: Akkoyunlu hükümdarı Zeynel Bey’e ait bu türbe, baraj projesi kapsamında taşınarak koruma altına alınmıştır.
Mağara Evleri: Binlerce yıllık tarihi olan mağara evleri, Hasankeyf’in en dikkat çeken yapıları arasında yer alıyordu.
Hasankeyf, 2020 yılında tamamlanan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali projesiyle büyük bir değişim yaşadı. Barajın tamamlanmasıyla birlikte antik kentin büyük bir kısmı su altında kaldı. Ancak, önemli bazı tarihi yapılar taşınarak Yeni Hasankeyf’te koruma altına alındı.
Günümüzde Hasankeyf, su altında kalan tarihi mirasıyla birlikte hala turistlerin ilgisini çekiyor. Tarihi yapıların bir kısmı yeni yerleşim alanına taşınarak ziyaretçilere açılmış durumda. Bölgenin doğal güzellikleri ve tarihi önemi, Hasankeyf’i kültürel turizm açısından değerli bir destinasyon haline getiriyor.
Hasankeyf, 12.000 yıllık tarihi boyunca birçok uygarlığın izlerini taşıyan benzersiz bir şehir olarak tarihe adını yazdırdı. Günümüzde değişen yüzüne rağmen, bu kadim kentin mirası hafızalardaki yerini korumaya devam ediyor.